Geçen haftalarda (tıbbi varsayımlar) dergisinin yayıncısı Elsevier, derginin editörünü ya dergiyi hakem denetimine açması ya da istifa etmesi için . Buckingham Üniversitesi’nde kuramsal tıp profesorü olan editör Dr Bruce Charlton ise ne dergiyi değiştireceğini ne de istifa edeceğini .
Ben bu dergiyi eskiden beri sevememişimdir. İçinde yoktur. Onun yerine “aklımıza böyle bir fikir geldi ama buna yönelik ne bir deney ne de bir çalışma yaptık” demeye getiren, nden geçirilmemiş yazışmalar bulunur.
Kanaatimce mesele bu görüşlerin yayınlanması değil, bilimsel dergi görüntüsü veren bir yayına dahil edilmesidir. Böyle olunca sadece düşünce seviyesindeki bir görüş, üzerine çaba sarf edilmiş bilimsel çalışmalarla aynı kefeye konmuş oluyor.
Bilimsel görüş üretmek, hattâ aykırı görüş üretmek tek başına marifet değildir. Çünkü bunlardan zaten çok var, hangi birine inanacağız? Önemli olan kolları sıvayıp o görüşleri sınayabilmektir. Bu, özellikle canlılık ve sağlık bilimlerinde geçerlidir, çünkü bu karmaşık sistemlerde birçok öngörü yanlış çıkar, ve doğruyu deney yapmadan anlamanın imkânı yoktur.
Peki böyle bir derginin kime ne zararı var?
Zarar, yukarıda bahsettiğim gibi, bilimsel kanıtları olmayan görüşlere, sadece böyle bir dergide yayınlandığı için, bilimsel dayanağı varmış muamelesi yapılmasından kaynaklanıyor. Basın, bu görüşleri sansasyonel bir şekilde, sanki ispatlanmış gibi manşetlerine taşıyor ve halkı yanlış bilgilendiriyor.
Bu, özellikle sağlık konularında çok ciddi boyutlara varabiliyor: Etkinliği gösterilmemiş, bilimsel zeminden ve kanıttan yoksun “tedavi” usulleri, sanki işe yarar bilimsel yöntemlermiş gibi tanıtılıyor. İnsanlar işe yaramayan tedavilerle uğraşırken hastalıkları ilerliyor, cepleri boşalıyor.
Michigan’daki Wayne Eyalet Üniversitesi’nden Dr David Gorski’nin arasında, aşıların otizme, yüksek topuklu ayakkabıların şizofreniye ve nihayet mastürbasyonun burun tıkanıklığına sebep olduğuna dair dayanaksız yazılar var.
Bu sebeplerle bu derginin ya doğru dürüst bilimsel bir dergi gibi hakem sistemini uygulamaya koyması, ya da bilimsel dergi konumundan çıkarılarak etkisinin azaltılması lâzımdır. Henüz bilimsel deneylerle desteklenmeyen görüşler ise başka mecralarda tanıtılmalı ve tartışılmalıdır.