Yale Üniversitesi’nden nöroloji uzmanı Dr. Steven Novella bunun cevabını şöyle özetlemiş:
Vitaminleri, sağlıklı bir beslenme yerine kullanmayın. Vitaminleri ve mineralleri, yeterince sebze ve meyve içeren tam teşekküllü bir beslenmeyle edinin.
Sağlıklı bireylerin düzenli olarak takviye almaları gereksizdir.
Çok yüksek dozda, hattâ tavsiye edilenin üzerinde bile vitamin ve mineral almayın. Deliller bunun zararlı olabileceğini gösteriyor.
Belirli kişi ve grupların, doğru dozda belirli vitaminlerle özel takviye edilmesinin yararı olabilir.
Bunun gibi özel takviyeler (meselâ doğuracak yaştaki kadınlara folik asit verilmesi gibi) için ya kabul gören kılavuzları izleyin, ya da hekiminizin tavsiyesini dinleyin. Birçok zaman hekimler belirli vitaminlerin kandaki seviyesine bakarak buna uygun takviye önereceklerdir.
Evet, gereksiz vitamin takviyesinin sağlığa zarar verebileceğinden bahsediyor. Bunu daha önce Açık Bilim’deki bir yazımda ele almıştım:
Kansere meyilli olan yaşlı ve sigara tiryakisi Fin erkeklerin, E vitamini ve beta-karotenden fayda göreceğini umarak deneye başlayan araştırmacılar, beklentilerinin tam tersiyle karşılaştı: Almayanlara nazaran vitamin alanların daha çoğu akciğer kanseri ve kalp hastalığı geçirip ölmüştü. Başka bir araştırmada ise daha ortasında durduruldu: Asbeste maruz kalanlara koruma amaçlı olarak A vitamini ve beta-karoten verildiğinde kanserde %28, kalp hastalığında %17 artış görülmüştü.
E vitamini araştırmalarını derleyen bilim insanları, E vitamini takviyesinin kalp yetmezliği ve ölüm riskini artırdığını buldu. İki ayrı araştırmada, vitamin takviyesi alan erkeklerin prostat kanseri riskinin yükseldiği görüldü. Linus Pauling’in prostat kanserinden ölmesi belki de tesadüf değildi.
Ve ayrıca bkz. Işıl Arıcan’ın Yalansavar’daki yazısı.
Meraklılar yukarıdaki yazılardaki bağlantıları takip ederek daha geniş bilgiye ulaşabilir.