GDO araştırmacısı Kevin Folta’nın e-postalarından anlaşılıyor ki üniversitedeki bütçesine Monsanto şirketinden 25.000 $ destek almış. Kanımca bu parayı almasindan daha önemli olan, bunu açıklamamış olması. Bu durum ancak şeffaflık kanununca e-posta iletileri kamuya açılınca öğrenildi.
Folta kendi güncesinde bir yazıyla ve Reddit’te bir soru-cevap seansı ile cevap verdi. Folta sözkonusu desteğin araştırmasıyla ilgili olmadığını, kanunen bu desteği açıklamak zorunda olmadığını, paranın kendi cebine girmediğini, araştırmalarıyla da ilgili olmadığını (ki 25.000 $ çok değil araştırma için), yalnızca bilimi halka ulaştırma çabaları için kullanıldığını savunuyor. Bunların hepsinin doğru olduğundan neredeyse eminim.
Ama zaten Folta yalnızca araştırma ve üniversite eğitimi yapmıyor, aynı zamanda GDO teknolojisinin halka anlatılması için yazılar yazıyor, podcast hazırlıyor. Buna kötü hiç demiyorum, keşke daha çok yapsa. Ama konuyla ilgili bir şirketin bu faaliyetlere destek vermesi, onlara gölge düşürmeye yetiyor.
(Folta’nın kendi yazısındaki argümanlardan biri, şirketlerden başkasının bu çabalarına destek vermemiş olması, ki burası doğru. Ne devlet bunlara destek veriyor, ne de vatandaş elini cebine kolay kolay atıyor. Üzerinde düşünülmesi gereken bir konu.)
Bir de Folta bu desteği kanunen açıklamak zorunda olmayabilir, ama mesela ben bilmek istiyorum, zira şirketlerin kişileri etkilemesinin tek yolunun gidip hesabına para yatırmak olmadığını biliyorum. Maalesef birçok kişinin şirketlerle dolaylı bağları var. Bu yüzden bu tür ilişkilerin şeffaf olmasından yanayım.
GDO konusuna dönersek, Folta GDO’ların kullanımını savunan tek kişi değil, aksine bilim dünyasından GDO kullanımına çok büyük destek var. Tembellik ediyor ve bunu yeniden yazmak yerine Açık Bilim’de daha önce yazdıklarımdan aşırıyorum:
Özellikle başka bir hükümetçe, kendi ülkelerindeki bir teknoloji için kamuoyumuzun fikrini değiştirmek üzere desteklenmiş birinin verdiği bilgilere şüpheyle yaklaşıyorum.
Bununla birlikte, genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) konusunun, bahsi geçen kitaplardaki diğer konulardan önemli bir farkı var ki ancak yazıyı yazdıktan sonra dikkatimi çekti: Küresel iklim değişikliği, ozon deliği, sigaranın zararları gibi konularda bilim insanları arasında önemli bir uzlaşma vardı (ki hâlâ var) ve “kuşku tüccarları” bunun kamuoyuna yansımasını engelledi.
Buna karşın Chassy’nin savunduğu GDO güvenliğini ve etkinliğini bilimsel literatürdeki birçok makale, bilim insanları ve kurumları da savunuyor. Meselâ, ikisi Nobel ödüllü olmak üzere 11 bilim insanı Science dergisinde bir başyazıya imza atarak GDO’lara destek verdi. Ayrıca, yukarıda da andığım ankette, ABD’li erişkinlerin %37’sine karşılık AAAS üyesi bilim insanlarının %88’i GDO tüketiminin güvenli olduğunu düşünüyor.
Bilim insanları da tabii yanılabilir. Dolayısıyla bu sayılar bir garanti olmamakla birlikte, bilim dünyasının, özellikle de önde gelen bilim insanlarının bakış açısını yansıtması açısından anlamlı.