Hvitträsk’in aşk dörtgeni

Kilpakosijat [📷 Çağrı Yalgın]

Yukarıdaki vitray, Hvitträsk adıyla bilinen müze-evin yemek salonunu süslüyor. Ressam Olga Gummerus-Ehström tarafından 1904–1905 yıllarında yapılmış.

Hvitträsk, İsveççede beyaz göl demek olup “vitræsk” okunur. Kirkkonummi’deki bir gölün adıysa da bugün bu kelime o gölün kıyısındaki bu müze-ev ile eşanlamlı. Evi, üç ortak mimar, Eliel Saarinen, Herman Gesellius ve Armas Lindgren içinde kendileri oturmak için tasarlayıp yapmışlar.

O zamanlar Finlandiya bağımsız bir ülke değil, Rusya İmparatorluğu içinde bir büyük dükalık. Büyük Düka, yani Çar, Finlerin siyasi ve kültürel özerkliğini baskılamaya çalışırken Finler milli bir uyanış geçiriyor. Özellikle Elias Lönnrot’un derlediği Kalevala destanı, Fin kültürünü giderek daha çok etkiliyor. Saarinen-Gesellius-Lindgren de bu yeni milli anlayışa uygun eserler meydana getiriyor. Örneğin Uluslararası Paris Sergisi’nde (1900) Finlandiya pavyonunu Kalevala temasıyla tasarlayıp göz dolduruyorlar. Helsinki’de yaptıkları Finlandiya Ulusal Müzesi, Helsinki Garı ve Pohjola Sigorta binaları da ulusal Fin mimarisine örnek gösterilir.

Finlandiya Ulusal Müzesi, Helsinki, Finlandiya [📷 Wikimedia Commons]

Hvitträsk’in de aynı ulusal mimari anlayışına göre tasarlandığını söyleyebiliriz.

Hvitträsk, Kirkkonummi, Finlandiya [📷 Çağrı Yalgın, Flickr]

Sadede gelelim: 1900’lerin başında Hvitträsk’te ilginç bir aşk hikayesi geçmiş. Eliel Saarinen ve karısı Mathilda zaten pek iyi geçinemezken bir de başlarından bir düşük geçince araları iyice soğumuş. Eliel Saarinen bu travmadan sonra Gesellius’un kızkardeşi Loja’ya tutulmuş. Herman Gesellius ise Saarinen’in karısı Mathilda’yla yakınlaşmış! Karışık bir durum gibi görünse de 1904’te iş tatlıya bağlanmış ve iki yeni mutlu çift dünya evine girmiş. Çok da sıradan olmayan bu değişiklik, evdeki üçüncü çift olan Lindgrenleri rahatsız etmiş, evden ayrılmlarına sebep olmuş.

İşte yukarıda gördüğünüz Kilpakosijat (Rakipler) başlıklı vitrayı ressam bu olay üzerine yapmış. İki yanda Eliel ve Herman, ortadaki Mathilda’nın ilgisi için yarışıyor. Gerçi bu tasvir, az önce anlattığım hikaye ile pek uyuşmuyor.

Mathilda ile Loja aynı çatı altında birbirlerine nazik davranarak, ancak pek de dost olmadan yaşamaya devam etmişler. Mathilda’nın hayatı bir hayli çileli geçmiş: Önce bebğini düşüren ve bu yüzden evliliği yıkılan Mathilda’nın ikinci kocası Herman 1916’da 42 yaşında veremden ölmüş. Uzun süre kimsenin merak edip sormadığı Mathilda’nın 1922’de intihar ettiği yakın zamanda duyuldu.

Eliel ve Loja’nın talihi ise giderek açılmış. Saarinen, başarılı iş yaşamını 1923’ten itibaren ABD’de sürdürmüş. Oğulları Eero da babası gibi ünlü bir mimar olmuş. ABD’nin St. Louis kentinin simgesi ünlü Gateway Arch, Eero Saarinen’in yapıtlarındandır:

Gateway Arch, St. Louis, ABD [📷 Paul Sableman, Flickr, Lisans: CC BY 2.0)]

Önce Lindgren’in kendi şirketini kurup ortaklıktan ayrılması, Gesellius’un erken yaşta ölmesi ve Saarinen’in iş sebebiyle ABD’ye taşınmasıyla Hvitträsk ıssızlaşmış. Önce başka bir aileye satılmış, 1970’lerde ise müzeye çevrilmiş. Bugün, özellikle yazıları ziyaretçilerle doluyor. Helsinki’ye 30 km uzaklıkta. Ailenin yaşantısına dair birçok özgün ayrıntı korunmuş. Finlandiya’ya gelip de zamanı olanların görmesini tavsiye ederim. Müze bitince bu güzel ortamdaki kafede bir kahve içebilir ve sonra güzel bir doğa yürüyüşüne çıkabilirsiniz!

📚 Kaynaklar

  • Jouni Marjämaki: Hvitträsk opaskirja. Museovirasto, 2013
  • Milla Ollikainen: Kuka oli Hvitträskin lasimaalauksen surusilmä? Seura

©️ Kullanım

  • Her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz veya aktarılamaz.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.