“Beyaz Zambaklar Ülkesinde”nin kahramanı filozof Snellman

Bu videoda "Beyaz Zambaklar Ülkesinde" kitabının kahramanı filozof Snellman'a değiniyorum. Kitaptaki Snellman abartılı sayılabilir ama gerçek hayattaki Snellman da gayet renkli ve Finlandiya tarihi açısından önemli bir kişilik. Ders alınacak ayrıntılar videoda.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabını Atatürk mü tavsiye etti?

Söylentiler doğru mu? Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabını Atatürk mü tavsiye etti? 27 Mayısçılar bu kitaptan etkilendi mi? Finler kitap hakkında ne düşünüyor?

Salgın günlerinde Finlandiya

Medyascope'tan Işıl Öz, çalışmalarını Finlandiya'da sürdüren Dr. Çağrı Yalgın ile koronavirüs salgını günlerinin Finlandiya'da nasıl yaşandığını, halkın ve devletin aldığı önlemleri ve halkın genel ruh halini konuştu.

Finlandiya’da “haftada 24 saatlik mesai”

7 Ocak 2020 günü önce birkaç Twitter hesabı, sonra da haber siteleri Finlandiya'nın haftada dört gün ve günde altı saatlik mesaiye geçeceğini yaymaya başladı. Finlandiya'da yaşayıp haberleri Fince izlediğim halde böyle bir hazırlığı hiç duymamıştım. Yine de tedbiren Fince gazetelerin, kamu yayıncısı Yle'nin sitesine baktım ama yine de bulamadım. Böyle haber zaten olsa olsa ana sayfada, manşette olurdu, kıyıda köşede kalmış bir gelişme olamazdı.

Bu nasıl akademik etik?

Bloğu yeniden canlandırmaya çalışırken, başımdan kısa zaman önce geçen bir hadiseyi aktarmadan edemeyeceğim. Zira bu hadise, hem sosyal medyada insanların ne kadar az delille suçlanabileceğinin, hem de bilgisiz kişilerin anonim şekilde nasıl bilirmiş gibi tavsiyeler verebileceklerinin çok açık bir örneği. Twitter'da Akademik Etik adlı bir hesap var. Bu rumuz ile kimin yazdığı belli değil, ancak… Continue reading Bu nasıl akademik etik?

Zehirli mantarlar da doğaldır

Doğa ve doğal kelimelerini birçok değişik anlamda kullanıyoruz. Birçok ürünün insan etkisinden bağımsız (ve bu yüzden doğal) olduğu iddia edilse de bu doğru değildir. Doğadan gelen her şey iyi olmak zorunda değildir. Çünkü doğa, kendi parçası olan insana hizmet etmek zorunda değildir.

Yalansavar’ın iç yazışmalarını ifşa ediyorum

Çağrı: Arkadaşlar, birisi bizim makaleye Youtube videosu hazırlamış, ilginizi çekebilir 🙂 Gayet de güzel anlatmışlar: Tevfik: “Çağrı ne iş yapar anlayanınız var mı” sorusuna yanıt oldu :))) Serdar: Süper olmuş ya… Kerem: Ben gene anlamadım. Cüneyt: Olmamış! Videoda kullanılan sinek meyve sineği değil, hele sizin Drosophila hiç değil. Onun haricinde video çok güzel anlatmış, ben bile… Continue reading Yalansavar’ın iç yazışmalarını ifşa ediyorum

Bilimde atıf, “etki değeri” ve diğer göstergeler

Daha önceki iki yazımda bilimsel yayınların özelliklerinden ve hakem denetimli yayın sürecinden bahsetmiştim. Bilimsel makalelerin bazıları, daha iyi yöntemlerle, daha özenle yapılmış, daha nitelikli bilimsel çalışmaları tarif eder ve bilim camiasının daha çok ilgisini çeker. Hangi makalenin daha çok ilgi çektiğini öğrenmek isteyen bilim adamları, o makalenin “atıf” sayısına bakar. Bilimsel dergiler de yayınladıkları makalelerin atıf sayısına dayanan bir ölçek olan “etki değeri”ne göre değerlendirilirler. Bu yazıda bilimsel atıf kavramına, atıf sayısına dayandırılan bu göstergelere ve Türkiye biliminin bu göstergelere göre durumuna değiniyorum.

Tüm klinik deney verileri açık olmalı

Bad Pharma: How drug companies mislead doctors and harm patientsBen GoldacreFourth Estate, 2012.xvii + 430 s., kaynakça, dizin. İngiliz hekim, akademisyen ve yazar Ben Goldacre’dan daha önce bahsetmiştik. Kanıta dayalı tıbbın önde gelen savunucularından olan Goldacre, ilk kitabı Bad Science’ta alternatif ve tamamlayıcı tedaviler olarak bilinen uygulamaların neden bilimsel olmadığını ayrıntılarıyla açıklamıştı. Goldacre, kapağı bir… Continue reading Tüm klinik deney verileri açık olmalı

Bir tedavi yönteminin işlemediğini nereden biliyoruz?

Bir tedavi yönteminin işlemediğini, üstelik bir de bildiğimiz doğa kanunlarına aykırı olduğunu söylediğimizde gelen klasik itiraz, bilimin bunun nasıl işlediğini henüz keşfetmediği oluyor. Eğer klinik bilimde bu tür sorulara birden fazla yaklaşım olmasaydı bu geçerli bir itiraz olabilirdi, ama değil. Çünkü bir tedavi yönteminin işe yarayıp yaramadığını, işleyiş mekanizmasından ayrı olarak sınıyoruz. Diyelim ki moleküler bilgilerden… Continue reading Bir tedavi yönteminin işlemediğini nereden biliyoruz?